Ana içeriğe atla

İdeolojik Simülasyon Olarak Mimari İnşa: Milliyetçi-Muhafazakarlıktan Yeni İslamcılığa Cami Mimarisi

Tarih:  -

Bülent Batuman'ın yeni çıkan kitabı çerçevesinde yapacağı "İdeolojik Simülasyon Olarak Mimari İnşa: Milliyetçi-Muhafazakarlıktan Yeni İslamcılığa Cami Mimarisi" başlıklı sunuş, 1 Kasım 2018 Perşembe günü saat 18.30-20.00 arasında TEDÜ Çok Amaçlı Salon'da gerçekleşecektir. 

Bu konuşma Türkiye’de cami mimarisinin politik boyutlarını ele almaktadır. Politik bir konu olarak cami mimarisi, ulus-devletle bir kültürel kimlik olarak İslam arasında süregelen ve karşılıklı olarak birbirini soğurmayı hedefleyen mücadelenin belirlediği temsil krizi çerçevesinde anlaşılmalıdır. Yirminci yüzyılın büyük kısmı boyunca mimarlığın bu iki güç arasındaki çatışmayı yumuşatmaya hizmet eden stratejisi taklit oldu. Klasik Osmanlı cami formunun taklidi, ulus-devletin Osmanlı geçmişine duyduğu tepkiye karşın varlığını güçlü bir biçimde sürdürdü. Bu mimari ifade farklı siyasal bağlamlarda farklı ideolojik anlamlar üretmiştir. Soğuk Savaş döneminde İslam(cılığ)ın ulus-devlet tarafından – yerel bir anti-komünist akım olarak yükselen “milliyetçi-muhafazakarlık” içinde asimilasyonu yoluyla – soğurulmasına hizmet etmişken, bugünün koşullarında tam tersi yönde bir işlev kazanmıştır. Bu kez aynı mimari imge, milliyetçiliğin (ve ulus-devletin) İslamcılık tarafından soğurulmasına ve İslami bir ulus-inşasına hizmet etmektedir. Çarpıcı olan, aynı mimari formun, söz konusu yeni ulusal kimliğin ülke dışında yaygınlaştırılmasının da başat aracı haline gelmesidir. Klasik Osmanlı cami formu, Türk hükümetinin desteğiyle dünyanın farklı yerlerinde inşa edilen camiler aracılığıyla ulusaşırı bir Türk İslamı’nın ihracına aracılık etmektedir.